“Önasya’nın içiçe girmiş uygarlıklarına eğilmek,” yararlanmanın ötesinde bir anlam kazanıyor Erdoğan Özer’in şiirinde. Çünkü o, günümüzü kavramanın nesnel koşullarını, bu toprağın tarihsel yazgısında buluyor. Kısır ve yoz sapmalara karşı, halkımızın hayat süreciyle bütünleşmeye çağrıdır Erdoğan Özer’in şiiri.Anadolu’nun kendine özgü sesini, çağdaş bir anlayışla yoğuruyor Özer. Sevinçleri, üzüntüleri, tutkularıyla bizden olan dizeler... Halk şiirinden gelen cesur ve tok söyleyişin yanında, divan geleneğinin ince duyarlığı... Ve günümüz sorunlarının slogan edebiyatına kapılmadan dile getirilişi... İmparatorluktan Cumhuriyet’e uzanan karmaşık ve çalkantılı dönemi, ardından İkinci Dünya Savaşı’nı, vesikalı, karartmalı günleri, yeni kuşağın pek az bildiği bu gerçekleri, güncel sorunlarla ilinti kurarak şiirleştiren Özer’in sanatı, nesnel karşıtlıklara dayalı bir estetiğin başarılı örneklerini vermesi açısından da yeni bir aşamadır.Sakin fakat çarpıcı, hoşgörüyü elden bırakmayan bir inanç ve özgün bir imge evreni... Bu güngörmüş dizeler ardında gerçek bir protesto ve devrim şiiri bulunmaktadır.
Tanıtım Metni