Gölgeler de yaşlanmaz, gerçekler de! 1977 Mayıs’ı… İstanbul kâbuslar içinde bir cehennemden diğerine geçmektedir. 1 Mayıs katliamı sonrası şehir gençlerin ölümleriyle sarsılırken “Kralların Treni” Orient Ekspress tarihinde son defa Sirkeci Garı’na gelir. İki gün sonra bir Orient Ekspress yolcusu Gülhane Parkı’nda ölü bulunurken bir başka yolcu, yaşlı Alman kadın Gisela cinayet zanlısı olarak Sultanahmet Karakolu’nda gözaltına alınır. İttihat ve Terakki’nin güçlü önderi Talat Paşa’nın eski konağı olan karakolda günlerce masumiyetini haykırır Gisela. Onun mu acısı ve pişmanlığı büyüktür, kuruntu ve düşlerin sık sık yokladığı komiser Attila’nın mı yoksa gencecik bedenlerle dolup taşan morgun müdürü Taylan’ın mı? Sevgilisini çatışmalarda yitiren devrimci kız Ülkü’nün düşleri zamansız sona ermişti de; Topkapı Sarayı’nın dış bahçesinde, Gülhane Parkı’nın ağaçlarında hayata veda eden son Orient Ekspress yolcusu yaşlı adam akıbetini hak mı etmişti? Cinayetin ipuçlarını belki Tanzimat Fermanı’yla Türk aydınlanmasına ilk harcın konulduğu gizemli Gülhane Parkı saklıyordu, belki de 19’uncu yüzyılın askeri okulu, şimdinin İstanbul Morgu… ya da bizlere çok yabancı bir tarih! Melih Esen Cengiz’den, zamanın köreltmekte aciz kaldığı bir özlemin, gerçekleri nasıl perdelediğine tanık olacağınız ve masum gözyaşlarını sorgulayacağınız bir roman…
Tanıtım Metni